14 Aralık 2015 Pazartesi

Biraz tutarsız göründüysem...

Tikkat...Tikkat...
Bir sosyal medya analizi daha geliyor. Sakının, yazmam gerek :)

Az önce iki seyi birden farkettim. Ayni anda hem kafama bi tas düstü, hem de kafamda bi ampül yandi.
Neden sosyal medyada bu kadar gerilimli oldugumu buldum. Ve neden sosyal medyada bazen bu kadar tutarsiz göründügümü... (en azindan kendime)

Ne zaman birisi toplum olarak ahlaki, erdemi ne kadar önemsedigimizi söylese, altina yorum olarak gazetelerin ücüncü sayfalarindan linkler birakmak istiyorum :)

Ne zaman birisi bozulan toplumsal ahlakimizin sebebi olarak Bati'yi gösterse, Bati'nin bizi ahlak acisindan fersah fersah asmasinin teorik ve pratik örneklerini alt alta listelemek istiyorum :)

Ne zaman birisi Bati özenticiligini elestirse, "canim ne var, bir sürü güzel sey var örnek alinacak" diyesim geliyor. Ne zaman birisini Bati'ya övgüler düzerken görsem, icimdeki Bati özenticiligini elestiren taraf kasiniyor, "kazin ayagi öyle degil ama" demem geliyor. Böyle hapsuruk gibi, tutamiyorum.

Ne zaman birisi Bati'nin ikiyüzlülügünden dem vursa, bazen ne kadar da ikiyüzlü olabildigimizin örnekleri geliyor aklima. Sri Lanka'lıların da bazen gayet ikiyüzlü olabildigini animsatmak istiyorum.

Ne zaman biri cocuk istismarinin Bati'daki gizlenen , üstü örtülen örneklerine dikkatimizi cekse; memleketimde üstü örtülen, yok sayilan vakalara dikkat cekmek istiyorum.

Ne zaman birisi Türkiye'deki kadina siddet vakalarindan yola cikip kültürü yerin dibine batiracak olsa, Avrupa'daki ve dünyanin baska yerlerindeki vakalar geliyor aklima. Yerel gazetelerden okuduklarim, konu komsu tanidiktan dinlediklerim, bulvar gazetelerini okuyor olsam her gün rastlayacaklarim...

Bi tek Bati-Biz cekismesi de degil.

Ne zaman birisi normal doguma övgüler düzse (düsüncesizce olan türünden), normal dogurmayanlari savunasim geliyor. Sonra birisi "bu normal doguranlar da cok oluyor ama, iyi ki de sezaryenle dogurduk" deyince...Aaa, bi de bakiyorum yeniden normal dogumu savunasim gelmis!  

Ne zaman birisi et yiyenlerin barbarligi üzerinden veganligi savunsa et yiyenleri, ne zaman birisi "bitki de yeme öyleyse, o da canli" komikligine bürünerek et yiyiciligi savunsa dibine dek veganlari savunmak istiyorum.

Ne zaman birisi Sauerkraut icin "Aman canim, ne var, bizim de lahana tursumuz var, ne bu yabancilar ne yapsa göge cikarma şeysi" dese Sauerkrautcu tarafim ayaklaniyor :) Ne zaman birisi Sauerkraut avukatliginin dibine vursa, "Amaaan, ne yani, bizim de lahana tursumuz var" diyecek gibiyim :)

Gün olur akcaaagac surubunu, gün olur steviayi, gün olur rafine sekeri savunurum. Gün olur alir basimi gider, gün olur deli gibi...

Birisi "DAHI anlamindaki  DE'ler ayri! Olmuyooorrrr!" dese böyle inadina inadına bitisik yazasim geliyor o DEleri. "Amaaaan bosver ya, ne sacma sey" diyen olunca da, bu kez "Olur mu öyle sey, okunanin anlasilmasi icin böye bi takim önlemler, bidi bidi bidi..." diye basliyor bi tarafim.

'Mekteb'e karşı 'okul'u, 'gerek'e karşı 'lazım'ı öne sürerim. Karşı tarafın çok sahiplendiğini farkedersem.
Öyle durumlarda 'Cava'yı 'Ceyva' diye okuyanlara karşı da sürebilirim ordularımı. Normalde mesele olmasa da...

Kendimi okullulara karsi alaylilari, alaylilara karsi okullulari savunurken buldugum coktur.

Ne zaman birisi baskalarinin kötülügünden ve genel olarak insanin kötülügünden bahsetse, o baskasinin avukati olmak ve H.sapiens'i savunmak zorunda hissediyorum kendimi. Oysa kimi günler türümden yana umutsuzluga düstügüm olur benim de.

Budistlere karsi Müslümanlari, Müslümanlara karsi Hristiyanlari, Hristiyanlara karsi Taoistleri, Taoistlere karsi Musevileri, Musevilere karsi Şamanları, Şamanlara karşı Tanrıtanımazları, Tanrıtanımazlara karşı Budistleri...Ayh, ne diyorum ben ya?

Türkler'e karsi Zenleri, Zenlere karsi Alevileri, Alevilere karsi Atlantislileri, Atlantislilere karsi Kürtleri Kürtlere karsi Patagonyalilari, Patagonyalilara karsi Cumhuriyetcileri, Cumhuriyetcilere karsi Kizilderilileri, Kizilderililere karsi Sünnileri, Sünnilere karsi Hristiyan Demokratlari...Ayh, bu ne ya?!

Yeri gelince antikapitalistlere karsi Adam Smith'i, yaratiliscilara karsi Charles Darwin'i,  bütünselcilere karsi Descartes'i... Ayh!

Siyaha karsi beyazi, beyaza karsi siyahi!
Ne biri icin, ne digeri icin...
Sadece ve sadece grinin onuru icin.

Siz bütün bu seyleri dibine kadar savunmak zorunda misiniz? Gercekten?
Kesin ve son karariniz mi?
Peki ben bütün bu seylere karsi ötekini savunmak zorunda miyim?
Gri kendi basinin caresine bakamaz mi?

SAVUNMAK zorunda miyiz?
Savundugumuz nedir?

Cok geriliyorum, gercekten cok geriliyorum.
Niye gerildigimi bilmiyorum. Niye gerildigimi biliyorum.
Neden savunuyoruz bilmiyorum. Neden savunuyoruz biliyorum.
Aslinda savundugumuz, asildigimiz, tutundugumuz ne biliyorum.
Aslinda savunan kim biliyorum.
Aslinda tutunmayi biraktiginda ne olacak biliyorum.
Galiba.
Yani.
Bildigim tek sey...
Hımmm...

Biraz tutarsiz göründüysem,
biraz da gergin gözünüze,
sanirim bundandir.

7 yorum:

Nar cicegi dedi ki...

Kafam karisti

hindiba dedi ki...

iyiye isaret :)

Merve Safa Likoğlu dedi ki...

Seviyorum seni :)

Handan dedi ki...

Eee birilerinin dengelenmesi lazım ortalığı:) Ben de öyleyimdir. Apolitik olmamın tek sebebi de buydu, hepsine muhalefettim.

Unknown dedi ki...

Abe buraya Nasıl yorum yazayruk 😂😂😁😁
Bizim köyde bi Hemit (hamit) abi var ne dersen de cevabı "senin dediğin de iyi olabilir ama bizimkinin iyiliğine gelmez" olur. Nedense OMÜ hatırladım biz ona her şeye muhalif Hemit abi diyoruz da 😁😁😀😀

confused mom dedi ki...

"Şarabı sevmemiz üzüme düskünlüğümüzden değildi, biz ezilenden yanaydık" :)

hindiba dedi ki...

hocanne, Handan, Emine, confused mom iyi ki buradasiniz :) Emine, olmus olmus, iste böyle yorum birakiliyor :)